Eklem enfeksiyonları septik artrit tanısı alarak acil olarak tedavi edilmesi gereken ortopedik acil hastalıkların başında gelmektedir. Bu konu WEB sayfamızın amaçları dışında olduğundan bu bölümde ele alınmayacaktır. Protez etrafı septik artrit gelişmesi ve tedavisi ise, sayfamızdaki “protez enfeksiyonu” bahsi altında ayrıntılı olarak anlatıldığından bu bölümde yer almayacaktır. Bu sebeple, bu bölümde sadece kemik enfeksiyonları hakkında bilgi verilecektir.
Kemik ve kemik iliğinin iltihabına osteomyelit denir. En sık osteomyelit yapan mikroorganizma stafilokokus aures olup “nonspesifik kemik enfeksiyonu” adı verilir. Tüberküloz, mantar ve brusella (peynir üreticilerinde sık görülür) vb. gibi mikroorganizmaların meydana getirdiği enfeksiyonlarına ise “spesifik kemik enfeksiyonları” denir.
Osteomyelit hastalığın başlangıç ve seyrine göre; akut (hızlı başlangıçlı) ve kronik (geç başlangıçlı) olmak üzere iki farklı şekilde teşhis ve tedavi edilir. Akut osteomyelit genellikle kan yolu ile gelen bakterilerin belli bir travma sonrası kemiğin ekleme yakın yerlerinde yerleşmesi sonrası kemiğe yerleşmesi ve bu bölgeyi tahrip etmesi sonucu oluşur. Hastalar genellikle çocuk yaşta olup, yüksek ateş ve yürüyememe veya kolunu oynatamama şikayetiyle doktora getirilir. Kan tetkikleriyle (Lökosit, CRP ve Sedimentasyon sayımı) tanının doğrulanması ve ponksiyonla bakterinin doğrulanması sonrasında cerrahi tedavi yapılır. Tedavide iltihaplı bölgenin açılıp, enfeksiyonun boşaltılması ve kemiğin temizlenmesi sağlanır. Akut osteomyelitler ameliyat sonrası, mikroba uygun antibiyotik tedavisinin verilmesiyle genellikle sekel bırakmadan iyileşir. Ortopedik cerrahinin daha fazla uğraşması gereken kemik enfeksiyonu ise kronik osteomyelitlerdir.
Yaklaşık 20 yıl öncesine kadar “mezarda iyileşir” denen kronik osteomyelitler, Dr.Cierny tarafından yerleştirilen yeni tedavi ve rekonstrüksiyon prensipleri sonucunda, günümüzde % 70-80 oranında iyileşebilir hale gelmiştir. Elbette her hastada başarı sağlanamayabilir. Özellikle çok yaşlı, immun sistemi düşüş, uzun süreli kortizon ve onkolojik tedavi kullanmak zorunda kalan, tüberküloz geçirmiş hastalar (vb) ile sigara içenlerde başarı şansı azalmaktadır. Dr.Cierny’e göre; kronik osteomyelit iyi bir temizlikle bölgenin mikroptan arındırılması (gerekirse o bölge kemiğin tümör dokusu gibi çıkarılması), ardından antibiyotikli zincir veya çubuklarla enfeksiyonun tam eradike edilmesi ile iyileşebilir. Sağlıklı bir kemik elde ettikten sonra da, İlizarov cerrahisi prensiplerine göre, aradaki kemik kaybı ve uzuvdaki kısalık rekonstrükte edilebilir, tekrar sağlıklı ve fonksiyone olan bir uzuv geri kazanılabilir.